Yenikapı Etkinlik Alanı’nda Seyit Rıza Posterini Açması Gerekçe Gösterildi
Sanatçı Pınar Aydınlar, İstanbul’da düzenlenen “Tunceli Kültür Buluşmaları” programında Seyit Rıza posterini açması ve kullandığı ifadeler sebebiyle gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Aydınlar hakkında “suçu ve suçluyu övme” suçundan resen soruşturma başlattı.
Avukatından Açıklama Geldi: “Görevini Siyasi Kinine Arac Ediyorlar”
Sanatçı, sosyal medya hesabından “gözaltına alındım” paylaşımında bulundu. Aydınlar’ın avukatı Bişar Abdi Alınak, yaptığı açıklamada, “Söz konusu soruşturmayı bir ceza muhakemesi prosedürü olarak değil, görevini siyasi kinine araç eden bir savcının işgüzarlığından ibaret görüyoruz” dedi. Avukat Alınak ayrıca, “Milyonlarca insanın kıymet verdiği bir değeri anmanın ceza tehdidiyle yasaklanmasının beyhude bir çaba olduğunu vurguluyoruz. Hukukun gereğinin yerine getirilerek müvekkil hakkında yürütülen soruşturmanın sonlandırılması beklentimizi kamuoyuyla paylaşır” ifadelerini kullandı.
Sanat ve Hukuk Arasındaki İlişki
Sanatın ifade özgürlüğüyle sık sık iç içe geçtiği günümüzde, sanatçıların eylemleri ve söylemleri bazen hukuki süreçlere neden olabilmektedir. Pınar Aydınlar’ın yaşadığı bu durum da sanat ve hukuk arasındaki hassas dengeyi bir kez daha gündeme getirmiştir. Sanatın toplumsal ve siyasi olaylara duyarlılığının yanı sıra, hukukun sınırları içinde kalma zorunluluğu da sanatçıları farklı zorluklarla karşı karşıya bırakabilmektedir.
Yargının Bağımsızlığı ve Sanatın Özgünlüğü
Bu olay, yargının bağımsızlığı ve sanatın özgünlüğü arasındaki dengeyi bir kez daha tartışmaya açmaktadır. Sanatın toplumda yarattığı etki ve hukukun evrensel ilkeleri arasındaki denge her zaman hassas bir konu olmuştur. Pınar Aydınlar’ın yaşadığı bu süreç, sanatın sınırlarını test ettiği gibi, yargının da ne kadar bağımsız ve tarafsız olduğunu sorgulatan bir olay olmuştur.
