Çalı süpürgesi milyarlık süpürgelere direniyor

featured

İnsanların milyarlar vererek aldığı elektrikli süpürgelerin yaygınlaşmadığı zamanlarda temizlik aracı olarak kullanılan ot süpürgeler, Sakarya’da sayılı usta tarafından üretilmeye devam ediyor. Her gün gelişen teknoloji karşısında ayakta kalma mücadelesi veren meslekte ustalar, yetiştirecek çırak olmayınca kendilerini son durak olarak görüyor.

Elektrikli süpürgelerin yaygınlaşmadığı zamanların en gözde mesleklerinden birisi olan süpürgecilik, diğer el emeği mesleklerde olduğu gibi adeta can çekişiyor. Türkiye’nin önemli süpürge üretim merkezlerinden biri olan Sakarya’da ise az sayıda süpürgeci babalarından öğrendikleri yöntemle üretimlerini devam ettirirken gelişen teknolojiye direniyor. Adapazarı ilçesi Zirai Aletler Sanayi Sitesi içerisinde süpürgeciler sitesi olarak tabir edilen minik tesislerde faaliyet gösteren süpürgeciler, son yıllarda çırak bulmakta zorlanırken teknolojinin de gelişmesiyle değerlerini kaybediyor.

Bin bir emekle yapılan ot süpürgeler teknolojiye direnmeye çalışıyor

İnsanoğlunun temizliğe ihtiyaç duyduğu ilk zamanlarda icat ettiği süpürgeler, süpürge otundan yapılıyor. Süpürge otunun hasadı, temizlenmesi, kükürtle kurutulması, belirli bir boy haline getirilmesi, tek tek ayrılması, taslak haline getirilmesi, tutma yerinin yapılması ve dikiş atılması gibi birçok meşakkatli aşamadan geçen süpürgeler, ustaların dokunuşlarından sonra tam bir süpürge halini alarak ülkenin birçok kentine ve yurt dışına gönderiliyor. Süpürgecilik mesleğinin eski zamanlarda daha iyi yerlerde olduğunu belirten Sakarya Süpürgeciler Sitesi Başkanı Nuri Köseoğlu, gelişen teknolojiye yenik düştüklerini de dile getirdi.

Eskiden revaçta olan mesleğimiz şu anda teknolojiye karşı direnmeye uğraşıyor

Sakarya Süpürgeciler Sitesi Başkanı Nuri Köseoğlu, “Eskiden revaçta olan mesleğimiz şu anda teknolojiye karşı direnmeye uğraşıyor. Biz istiyoruz teknolojiye rağmen evlerde bu süpürgeler kullanılsın, yerel yönetimler bizim ürettiğimiz ürünleri kullansın. Eskiden 800-900 esnafımız vardı şu anda 70 esnaf yaklaşık olarak 300 çalışanla direnmeye uğraşıyoruz. Bizim dileğimiz yerel yönetimlerin dallardan veya petrolden yapılan süpürgeler yerine bizim süpürgeleri kullanıp hem bize hem de ekonomiye katkıda bulunmasını istiyoruz. Daha önceden dışa bağımlı üretim yapılıyordu, 2 senden beri ise Samsun gibi bölgelerden sözleşmeli ekim yaptırıp ekonomiye katkı sağlamaya uğraşıyoruz” dedi.

Ham madde ile beraber süpürgenin tek fiyatı yaklaşık 17 liraya mal oluyor

Ot süpürgenin hasadı ve fiyatı hakkında bilgiler veren Köseoğlu, “Mayıs ayında ekilir, Haziran ve Temmuz gibi ihale borsasından alırız bu ürünlerde köylüler tarafından ham madde olarak getirilir. Biz esnaf olarak ihaleden malı aldıktan sonra ıslatırız, kükürt ile yumuşatırız daha sonrasında ise ayıklama süreci, taslak süreci, sapa şekil verme ve dikiş sürecinden geçiriyoruz. Bunların hepsi tamamlandıktan sonra yurtiçi ve yurtdışı pazarlarına gönderiliyor. Ham madde ile beraber süpürgenin tek fiyatı yaklaşık 17 liraya mal oluyor, bizde 18-19 liralara toptan olarak satıyoruz. Pazarda ise tek olarak satış fiyatı 25 ile 30 lira olarak piyasaya sürülüyor” diye konuştu.

Tek tek kesim yapıldıktan sonra başka bir arkadaş taslak denilen olayı yapar

Küçük yaşlarda süpürgecilik mesleğine başladığını belirten Ali Güler, “Kükürtleme olayı yaparız süpürge yumuşasın ve beyazlasın diye ondan sonra benim yanıma gelir bende bunu üç çeşit olarak ayırırım. Tek tek kesim yapıldıktan sonra başka bir arkadaş taslak denilen olayı yapar daha sonrada başka bir arkadaşımız tepesini telle çevirir. Bu işlemlerden sonra süpürge dikişi giderek hazır hale getirilir” şeklinde konuştu.

Bu meslek unutulmaya yüz tuttu

Meslekte son nesil olduklarını aktaran Güler, “Bu meslek unutulmaya yüz tuttu. Plastik çıktığından beri vatandaş bunu pek kullanmıyor ama bu plastikten daha iyidir çünkü organik bir üründür. Her taraf artık mermer ve fayans olunca bu süpürgeler kapı dışında kaldı. Ve bu meslekte çırak denilen bir şey kalmadı. Bu meslekte en genç olan insan ben diye bilirim ve ben 52 yaşındayım. Kimse bu işte kalmadı çünkü kimsenin cebine hitap etmiyor biz olmazsak bu meslek biter. Benim yaptığım işin tanesi 1 lira 30 kuruş, günde 100 adet yaparsam 130 lira para alacağım ve en fazla yapsan 150 lira para alırsın parası da para değil ama yapacak bir şey yok babadan kalma meslekle kavrulmaya çalışıyoruz. Günde 12 saat çalışıyoruz bu meslekte ama ne yapacaksın doğma büyüme bu işte kaldık başka bir iş yapmadık ve bu yaştan sonrada başka bir iş yapamayacağımız için mecburen bu süpürgeyi biz yapmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

Artık direnecek gücümüz kalmadı

Teknolojiye direnmeye çalıştıklarını belirten Güler, “Doğduğumdan beri bu mesleğin içindeyim ben ve bu süpürgeyi Türkiye’nin kullanmadığı yer yoktu. Bin tezgah vardı şuanda 50-60 tezgah kaldı. Bu elektrikli süpürgeler bizi mahvetti. Teknolojiye direnen el sanatı olarak tek meslek süpürgecilik kaldı, bizde ne kadar dayanacağız bilemiyorum çünkü bizimde artık direnecek gücümüz kalmadı” dedi.

Giriş Yap

Söz Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bu sayfanın içeriğini kopyalayamazsınız