Antrenörlüğe futboldan sonra başladınız efendim, şu an takımı çalıştırmıyorsunuz. yokluğunda favorisen gelecek hedefin neyse onu yap…
“Biz bu süreci kendimize yatırım olarak görüyoruz, açıklarımızı büyütüyoruz. İlgi vardı, sadece bazı hedeflerde anlaşamadık. genç, önümüzde daha uzun yıllar var. Bu nedenle acelem yok, bu dönemi okul olarak görüyorum. Zamanımızın çoğunu oyun izleyerek geçiriyoruz. Takımla birlikte analizler yapıyoruz, hangi takımın nasıl oynadığına, oyunu nasıl kurduğuna, set oynayıp oynamadığına ya da oyun değiştirip oynamadığına bakıyoruz. Bu süreci öğrenmek için kullanıyorum. Ben gelişen bir teknisyenim, o gelişiyor, ben de dil öğrenme sürecine girdim. Almanya ve İngiltere’ye gideceğiz ve çeşitli kulüplerdeki antrenmanlara ve maçlara bakacağız, onları bir düzen ve sistemle alabilirsek orada neler alabileceğinizi favorisen giriş göreceğiz. Elbette farklı bir sistem var, geleceğe yatırımlar yapılıyor, ikimizin de zaman kazandıracak birkaç projesi daha var.”
“Ünal Karaman hem kaptanım hem de öğretmenimdi”
Gelelim Trabzonspor’a, bu sefer daha yakın zamanda efendim. Trabzonspor’da teknik direktörlük sürecine Ünal Karaman’ın asistanı olarak başladınız. Bana göre bugünkü Trabzonspor’un temellerini attılar. Kısıtlı bütçe ve kısıtlı imkanlarla iyi bir iş çıkardılar.